14 Haziran 2009 Pazar

deklanşöre bas tamam! hayat böyle daha güzel :)

Bu akşam üzeri hayat gayet güzeldi gerçi güzel gitmeye devam etmekte efendim. Tek sorun tıklım tıklım bir sahil hayal etmemiş olmamdı. Bugün günlerden pazar ve kurduğum hayale bak. Sahilin boş olması imkansız ... Hayır imkansız değil benim için başlangıç noktası boştu devam ettikçe kalabalıklaştı. Tamam saçma bir cümle oldu ve ne demek istediğimi anlamadın. Fakat zaten senin bu yazından ne anladığın değil daha çok benim ne yazmak istediğim önemli o sebeple anlamış ya da anlamamış olman pek bir şey ifade etmemekte.


Haftalardır hayalini kuruyordum şu sınavlar bitsede doya doya fotoğraf çeksem diyordum ve evet sonunda bugün tam da o huzur anına ihtiyaç duydum ve aldım başımı düştüm sahil yollarına. Başladım bizim poz vermeyi seven kedilerin fotoğrafını çekmeye. Bakalım neler çıkacak bu planımdan. Haftaya cumartesine de başka planlar yaptık evet kalabalık olacağız ve doya doya fotoğraf çekeceğiz. :)


O an dünya duruyor gibi oluyor. (sen kulaklarını tıka dinlemek zorunda değilsin) Beynimin içinden geçen her şey kırmızı ışığa yakalanmış gibi durup kalıyor. Nefesini tut ve deklanşöre bas. Hiç kıpırdama ;) Daha küçük bir kızken babam böyle öğretmişti fotoğraf çekmeyi. Tabi onun fotoğraf makinesini titretmeden tutmak imkansızdı o günlerde. Şimdi öyle değil, öyle değil mi babacığım? Babamın kolilerce fotoğrafı var biliyor musun? Öğreniyorum en az onun kadar iyi fotoğraf çekmeyi. Aa unutmadan babam bir de hep ilk okuldaki resim öğretmenin söylediği sözü yinelerdi ablamla bana "bakar kör olmayacaksın, baktın mı göreceksin."Vizöre gözünü yasladığında lensler açıldığında, görüntü absorbe edilirken aynaların içine... fotoğraf çekmek için çekme, hisset! Babam hep önemli olan fotoğrafı çektiğin makine değil neye nasıl baktığındır der. Ya tamam seviyorum ben bu adamı. Hadi yine iyisin. Neyse susasım geldi böyle birden ve sustum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder