Dün yine şöyle geçmişte bir yolculuk yaptım. Kanallar arası zapink yapma telaşım esnasında cnbc-e'de karşılaştım ustalara saygı kuşağında "Özgürlüğün Rengi"'yle. Geçen sene bu zamanlarda Bartın'da seyretmiştik biz bu filmi Ecemle. Hatta ağlamıştım ben yine. Oturdum dün yine seyrettim. Güzel bir filmdi. Bak yine olsa yine seyrederim. O gün geldi aklıma. Ecem hastaydı sanırım biraz ateşi vardı. Ayşegül'e pilavı ben yapıcam demiştim ama sonra suyunu ayarlayamayıp pilavı lapa yapmıştım. 5 kız bir evdeydik gayet güzel bir şekilde yemiştik pilavı. Sanırım pilavın yanında bir de bezelye yemeği vardı. Sonra hatırladığım kadarıyla yoğurt koyunca pilavın tadıda gayet güzel olmuştu. Ya da ben çok acımıştım ondan bana tadı o kadar güzel gelmişti. Yorum yok :) Ben Özgürlüğün Rengini seyrederken kanal d'de Yeni Dünya vardı. Onuda seyredeli bi' 2 yıl oluyor herhalde ama günü hatırlamıyorum Joshua :) boşna bir hikaye daha bekleme. Neyse başıma çok pis bir şey musallat oldu. Petibör bisküvi ile nutella. Bunun kaynağı neye dayanıyor peki. Balıkesir'den döndüğümüz günün gecesi nasıl acıktım ama kelimelerle tarif edemem bu durumu. Evde ekmek falan yok. Ölüyorum açlıktan. Saat gecenin onbiri. O esnada mutfakta gözüme ilişen bisküviyi kaptım nutellayıda aldım çayda yaptım. Ohh mis gibi bir güzel yedim. Şimdi geceleri devam etmekteyim. Öyle az buzda yemiyorum dağıtıyorum valla ortalığı, silip süpürüyorum :D Yakında duba olurum ben Joshua... Yok bu durum düşük bi' ihtimal öyle kilo alan biri değilim. En çokta bunu seviyorum zaten. Dengesiz bir beslenme örneği göster yine de kilo alma. Hava atayım biraz :D:D:D
Neyse kaldığımız yeri bana hatırlatırsın Joshua... Sonra devam ederiz ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder